22 Kasım 2011 Salı

Birine Bakmıştım..

Birine bakmak için girdiği depresyondan bir türlü cıkamadı..
haber alt baslıgından sonra sunlar yazıyordu..

Uzun renkli atkımı dolayıp boynuma yeni yağmış taze karın üzerinde yürümek istiyorum..çok şey değil yani hepsi bu..yine bir fransız filminin içinde olmak..başrol değil, bir figüran yada belki bir dekor olarak..
ayaklarımın altında kıtırdaması ne güzel, botlarımın bıraktıgı izlere bakıyorum o sırada yolun kardan temizlenmiş kısmından bisikletli bir adam geçiyor başında kasket kolunun altında bir gazete ile..sokaklar çok boş..
geçen hafta yorganı başıma çekip hıckıra hıckıra ağladığım geceyi düşünüyorum, herkesten cok kendimin bu işe şaştıgını..
yaşlanıyorum diyemeyeceğim..bu ondan daha öte bir şey..güçsüzlük, ölüm döşeğinde olmak gibi..
bütün her şeyi, kustuğun yerleri temizleyecek bile halinin olmaması..
karlı yolda ilerliyorum, kulağımda bir ağıt..acıklı bir şarkı..az ilerde küçük bir yer var kapısında cıngırak..sırf kapı acılıp kapandıgında o sesi duymak için içeri giriyorum..tipik bir fransız kız..kahkülleri boynundaki fuları..ben ise hangi millettenim dahası insan mıyım neyim onu bilmiyorum..tarcınlı çöreklerin kokusu bas döndürücü..bir kaç tane alıp oturuyorum..koklayıp koklayıp dışarı cıkıyorum..yıne kapıdaki cıngırak sesini duyuyorum..bu hoşuma gidiyor..
bu filmde bir şey eksik akordiyon sesi..
bu filmde çok şey eksik..
sabah mutlu uyanmak, iştahla yemek yemek ne güzeldir..
bu ıssız sokaklarda bir kaç köpekten başka bir şey kalmıyor hava kararmak üzere..
artık geri dönmelisin diyor bir ses..
de nereye döneceğim..
dizlerimin üzerine çöküp oturuyorum, kibritçi kız gibiyim..sabaha karşı tebessüm etmeyi umuyorum..

ünlü yazarın son kaleme aldıkları, basında geniş yer buldu..Bisikletli kasketli adam her yerde aranıyor..